28 Nisan 2014 Pazartesi

Sevinç Eratalay'dan Mahirin Türküsü Şarkı Sözleri

Dağlar dağlar,yüce dağlar
Doruğunda anam ağlar
Yoldaşlarım işkencede
Öfke yüreğimi dağlar

Dağlar bana geri verin
Mahir imi,Hüseyin imi
Dağlar bana geri verin
Kadirimi, Sinanımı

Güzel günler var görecek
Namluya kurşun sürecek
Tohumdu düştü toprağa
Bin mahirler yeşerecek...



Aşık Veysel'den Mecnun’um Leylamı Gördüm

Mecnunum Leyla mı gördüm
Bir kerece baktı geçti
Ne sordum nede söyledi
Kaşlarını yıktı geçti

Soramadım bir çift sözü
Aymıydı günmüydü yüzü
Sandım ki zühre yıldızı
Şavkı beni yaktı geçti

Ateşinden duramadım
Ben bu sırra eremedim
Seher vakti göremedim
Yıldız gibi aktı geçti

Bilmem hangi burç yıldızı
Bu dertler yareler bizi
Gamze okun bazı bazı
Yar sineme çaktı geçti

İzzet-i der ne hikmet iş
Uyur iken gördüm bir düş
Zülüflerin kemend etmiş
Yar boynuma taktı geçti



Aytekin Ataş'dan Gitsen de

Yollar,
Nereye götürecek seni
Bu yara bitirecek seni
Hangi aşk dindirebilir ki öfkeni

Sevmek,
Eskisinden de zor
Yalnızlık ateşten kor
Zaman geçse de yine sönmüyor

Gör,
Hayat ölüm kadar ağır
Kulaklar birbirinden sağır
Vicdanlar kör

Herkes bir gün yalnız kalır...

Gece çöküp gün kararınca
Her yanını nefret sarınca
Kader seni çağırınca
Git...

Sokaklar üstüne varınca
Masum sesler bağırınca
Kader seni çağırınca
Gitsen de zor, gitmesen de


27 Nisan 2014 Pazar

İlkay AKKAYA'dan Ah Sensiz Şarkı Sözü

Güneş küsmüş şavkımıyor  Ah sensiz
zerdali güzeli gözlerinle bak bana
Keder es oldu yenemiyorum ah sensiz
Baldan tatlı sözlerinle gül bana

Diken sarmış güllerimi deremiyorum
gülden nazik ellerini uzat bana

Güneş küsmüş şavkımıyor Ah sensiz
zerdali güzeli gözlerinle bak bana
Keder es oldu yenemiyorum ah sensiz
Baldan tatlı sözlerinle gül bana

Hasret yanar gecelerim ah sensiz
Davran gülüm esen yel ol gel bana


Zülfü Livaneli'den Günlerimiz

Çözülen bir yün yumağı
Akıp giden günlerimiz
Mezar taşlarından suskun
Sessiz sitemsiz

Savrulan yapraklar gibi
Akıp giden günlerimiz
Cenaze törenlerinde
Sessiz sitemsiz

Bir suçluyu aklar gibi
Akıp giden günlerimiz
Sanki bir sır saklar gibi
Sessiz sitemsiz
Bir kitaba başlar gibi

Koşarken yavaşlar gibi
Ölen arkadaşlar gibi
Sessiz sitemsiz


William Shakespeare'den

İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, rededilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için. 




26 Nisan 2014 Cumartesi

Grup Yorum'dan Seher Yeli Kız Şarkı Sözü

Kömür gözlü kız
sen de sevdalara düştün demek
düştün de daldın yangınlara
yerin hazır haydi katıl bu halaya

Seher yeli kız
sen de yarınlarını aldın demek
aldın da girdin dalgalara
hedef liman haydi dayan boranla ra

Gece saçlı kız
sen de anadan geçtin demek
geçtin de koştun sevdalı na
yurdun bekler haydi sarın ak duvağa


22 Nisan 2014 Salı

Aynur Doğan - Dêra Sorê ( Sorenin Kilisesi) Şarkı Sözü Türkçe Çevirisi

Sore’nin kilisesi küçüktür
Elleri ve tırnakları kınalıdır
Geçen yıl kızdı, bu yıl gelindir
Kuzusu, sabrı evimin.

Sore’nin kilisesi büyüktür
Eli kınalı ve bileziklidir
Geçen yıl kızdı, bu yıl kadındır
Kuzusu, sabruı evimin.

Sore’nin kilisesi yabancıdır
Gözleri hep yaşlıdır
Uzak köyde yaşlandı
Kuzusu, sabrı evimin.


Füruğ FERRUHZAD 'dan Pencere

Bir pencere, bakmaya
Bir pencere, duymaya
Bir pencere, yeryüzünün yüreğine ulaşan tıpkı bir kuyu gibi
Tekrarlanan mavi şefkatin enginlerine açılan.
Yalnızlığın küçücük ellerini
Cömert yıldızların verdiği gece bahşişi kokularıyla
Dolduran bir pencere
Belki de konuk etmek için güneşi şamdan çiçeklerinin gurbetine
Bir pencere, yeter bana

Oyuncak bebeklerin ülkesinden geliyorum ben
Bir resimli kitap bahçesinde
Kâğıt ağaçların gölgesi altından
Toprak yollarında geçip giden
Kurum mevsiminden, kısır aşk ve dostluk deneylerinin
Sıralarında veremli okulların
Alfabelerin soluk harflerinin büyüdüğü yıllardan
Ve karatahtaya taş sözcüğünü yazar yazmaz çocuklar
Ulu ağaçlardan sığırcıkların çığlık çığlığa kanat çırparak
Uçup gittikleri
O andan
Etobur bitkilerin köklerinden geliyorum ben
Ve hâlâ başım
Dopdolu
Bir deftere toplu iğnelerle
Çakılan
O kelebeğin yabancı sesiyle

Asılınca güvenim adaletin koptu kopacak ipiyle
Ve bütün kentte
Parıldayan ışıklarımın yüreğini parça parça edince onlar
Koyu renk mendiliyle yasanın, bağladıklarında
Aşkımın çocuksu gözlerini
Ve isteğimin acı şakaklarından
Fışkırdığında kan
Yaşamım artık
Hiçbir şey olmadığında, hiçbir şey olmadığında duvar saatinin
  tiktaklarından başka
Anladım birden yolum yok yolum yok yolum yok
Çılgınca sevmekten başka

Bir pencere yeter bana bir tek pencere
Bilince ve bakışa ve suskunluğa
İşte öylesine boy atmış ki ceviz fidanı
Anlatabilir artık genç yapraklarına tüm bir duvarı
Ve sor aynadan
Adını kurtarıcının
Ve işte senden daha yalnız değil mi
Ayaklarının altında titreyen yeryüzü?
Yıkıntı elçiliğini, peygamberler
Kendileriyle birlikte getirmediler mi çağımıza?
Ve yankıları değil mi o kutsal metinlerin
Bu patlamalar art arda
Bu zehirli bulutlar?
Ey dost, ey kardeş, ey herkes!
Yazın tarihini gül soykırımının
Aya vardığınızda!

Düşler
Ne kadar safsalar o yükseklikten düşer ölürler
Şimdi dört yapraklı bir yoncayı kokluyorum ben
Eski düşüncelerin gömütünde boy atmış yonca
Ve soruyorum saflığın ve bekleyişin kefeninde toprak olan o kadın
  gençliğim miydi benim?
Çıkabilecek miyim yeniden o merak merdivenlerinden?
Merhaba diyebilecek miyim o iyi Tanrı'ya çatılarda dolaşan?

Seziyorum zaman geçip gitti artık
Seziyorum an, tarihin yapraklarından benim payıma düşendir
Seziyorum aldatıcı bir aralıktır bu masa saçlarımla o garip ve kederli
adamın elleri arasında

Bir şey söyle bana
Teninin tüm sevgisini sana bağışlayan insan
Ne istiyor diri kalma duygusundan başka?
Bir şey söyle bana
Kıyısındayım pencerenin
Ve güneşle bağlantıda...


21 Nisan 2014 Pazartesi

Mehmet Atlı - Ay le Gule Şarkı Sözü Türkçe Çevirisi

Senin rengin çok güzeldir
Bülbül senin için inliyor
Seni bu halde görmeyeyim
Amacım ve kederimsin

Ay gülüm,gülümsün
Gönlümün en tatlısısın
Gülümü vermem dünya malına
Gülüm için ölürüm

Gülüm yeşil kırmızı ve sarıdır
Bayrağımın nişanı üzerindedir
Artık rengi beyaz ve cevherdir
Sevimli ahtımdır benim
Ay gülüm,gülümsün
Gönlümün en tatlısısın
Gülümü vermem dünya malına
Gülüm için ölürüm


19 Nisan 2014 Cumartesi

ÜçHürel 'den Sevenler Ağlarmış

Bir yarim olsun isterdim, gözleri yeşil
Bir yarim olsun isterdim, gül yüzü gülen
Onu çok sevmek isterdim, delice sevmek
Peşinden koşup koşup, sonunda almak

Ben sevmek, sevmek isterdim
Nerden bilirdim, sevenler ağlarmış

Bir yarim oldu sonunda, gözleri yeşil
Bir yarim oldu sonunda, gül yüzü gülen
Onu çok sevdim sonunda, delice sevdim
Fakat bu aşkın sonunu, ben hiç bilmezdim

Ben sevmek, sevmek isterdim
Nerden bilirdim, sevenler ağlarmış

İnce Sazdan'dan Bir çapkına yangınım

Bir çapkına yangınım
Her yanı bilsen ne hoş
Neşe'sine baygınım
Sarhoşum sarhoş

Gözünde bir ışık var
Peşinde bin aşık var
Dudağında mey mi var
Sarhoşum sarhoş

Busesini almadan
Göğsüne yaslanmadan
Gözlerine bakmadan
Sarhoşum sarhoş

Gözünde bir ışık var
Peşinde bin aşık var
Dudağında mey mi var
Sarhoşum sarhoş.


14 Nisan 2014 Pazartesi

Aynur Doğan'dan Yummayın Kirpiklerini

Bir sonsuz rüyaya açılmış gözler
Yummayın yummayın kirpiklerini
Yummayın yummayın kirpiklerini

Kim ondan daha çok özler hayatı
Çağırın çağırın sevdiklerini
Çağırın çağırın sevdiklerini

Bilmem ki adını onun kim saklar
Şimdiden unutmuş onu kucaklar
Şimdiden unutmuş onu kucaklar

Besbelli üşütür kara topraklar
Soymayın soymayın giydiklerini
Soymayın soymayın giydiklerini...



13 Nisan 2014 Pazar

Joan Baez'dan Donna Donna

On a waggon bound for market
there`s a calf with a mournful eye.
high above him there`s a swallow,
winging swiftly through the sky.
how the winds are laughing,
they laugh with all their might.
laugh and laugh the whole day through,
and half the summer`s night.
donna, donna, donna, donna; donna, donna, donna, don.
donna, donna, donna, donna; donna, donna, donna, don.
"stop complaining!“ said the farmer,
who told you a calf to be ?
why don`t you have wings to fly with,
like the swallow so proud and free?“
calves are easily bound and slaughtered,
never knowing the reason why.
but whoever treasures freedom,
like the swallow has learned to fly.



7 Nisan 2014 Pazartesi

Adım Deniz#

Biz
deniz, yusuf, hüseyin, kavganın bayrakları..
kavgaya girmişse insan, kırıyorsa zinciri
bileniyorsa bıçak, çelikleşmişse demir,
deniz, yusuf, hüseyin, bunlar senin eserin..

cürretine bin selam olsun senin..

adım deniz, devrimciyim, sönmeyen bir ateş yakacağım.
adım yusuf, devrimciyim, umutlar ekeceğim toprağa.
ben hüseyin, devrimciyim, türküler gibiyim hayata.
adım deniz, devrimciyim, bir çığlığım yeni insana..

biz
deniz, yusuf, hüseyin, kavganın bayrakları..
bu gözler deniz'in gözleri '-baktı', korkmadan ve inançla.
bunlar hüseyin'in sözleri '-söyledi', korkmadan ve inançla.
bu eller yusuf'un elleri '-vurdu', korkmadan ve inançla.

cürretine bin selam olsun senin..

adım deniz, devrimciyim, sönmeyen bir ateş yakacağım.
adım yusuf, devrimciyim, umutlar ekeceğim toprağa.
ben hüseyin, devrimciyim, türküler gibiyim hayata.
adım deniz, devrimciyim, bir çığlığım yeni insana..

birgün gelir, bütün nehirler kucaklaşırlar denizlerle
ve karanfiller güneşle buluşur günün kızıl şafağında
savurur bizi hırçın dalgalar, ulaştırır yeni günlere
bir tek çiçek kalmayacak zindanların karanlığında..

adim deniz, 'devrimciyim'...,




6 Nisan 2014 Pazar

Özgürlük#

Sen böyle deyince,
ben özgürlüğü düşündüm...
Özgürlük...
Özgürlük tam olarak bu mu sence...
Yani her şeyi herhangi bir baskı altında kalmaksızın yapabilme yetkinliği mi?
Sözlüklerimizde özgürlük;
bir insanın, dilediğinde, dilediğini yapabilmesi olarak tanımlanıyor.
Peki gerçekten bir insan her istediği şeyi yapabilecek kudrete sahip olabilir mi?
Ya da insan her istediğini yapabilmeli / yapmalı mı? Bu, pek mümkün görünmüyor.
İnsan, istekleri oldukça, bu isteklerinin esiri oluyor mu?
Ne kadar çok istek, o kadar az özgürlük.
Sen, her sokağında hiç bir baskı olmaksızın insanların istedikleri şekilde dolaşabileceği, her insanın istediği her şeyi elde edbilecegi bir yer biliyormusun.!?
Bu dinmez sevdamızmız bizi götürebilirmi ulaşılması güç olan istedigimiz yere?


4 Nisan 2014 Cuma

Gülten Akın'dan Uzun Yağmurlardan Sonra

"Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma

Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün
Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma...

Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma "


Ahmet Kaya'dan Kaçakçı Kurban

Lele kurban ben olayım
Ah göğsünde ben olayım
Senin yerin sıcak kalsın
Ah yine giden ben olayım.

Lele kurban zor gelir
Dağlara giden zor gelir
Avcı yaralar kekliği
Ağrıma gider zor gelir.

Lele kurban boşa gider
Ne söylersen boşa gider
Çiğnenir ektiğin güller
Ah emeklerin boşa gider.

Lele kurban gülü verin
Dönmsem de gülü verin
Mayın tarlasına düştüm
Kan kırmızı gül verin.


Ahmet Kaya'dan Mahur

Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız.
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımız da sıralı sırasız
O mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız.

Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
O mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız.

Bitmez sazların özlemi daha sonra, daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara
O mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız.


Ahmet Kaya'dan Katlime Ferman

Bir yürüyüş eylediler sabahtan
Ilgıt ılgıt kan gidiyor loy loy
Bir yürüyüş eylediler sabahtan
Ilgıt ılgıt kan gidiyor loy loy

Dayan dizlerim dayan
Ağla gözlerim ağla
Namlu puşt olmuş, at ayağı puşt

Vay anam vay vay,
bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay,
bu belalı başımla kime ne diyem
Ya derdime derman, ya derdime derman,
ya derdime derman, ya katlime ferman
Of anam of of
bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay,
bu belalı başımla kime ne diyem
Ya derdime derman,
ya derdime derman, ya katlime ferman.

Ay bu nasıl devran, ay bu nasıl devran
28 Nisan di yavru hey
Ham meyvayı kopardılar dalıdan.

Vay anam vay vay,
bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay,
bu belalı başımla kime ne diyem
Ya derdime derman,
ya derdime derman, ya katlime ferman.

Of anam of of bu belalı başımla ben nere gidem
Vay anam vay vay, bu belalı başımla kime ne diyem
Ya derdime derman, ya derdime derman,
ya derdime derman, ya katlime ferman.


Ahmet Kaya'dan Yakamoz

Yağmur yağar ıslanırsın vay aman
Güneş doğar kaybolursun vay aman
Ay ışığı der durursun vay aman
Yakamozsun sen

Sessiz sessiz ağlar gibisin vay aman
Zaman geldi gideceksin vay aman
Bırak ay gitsin sen kal bu gece
Umudumsun sen.


Ahmet Kaya'dan Kendine İyi Bak


Ne sen Leyla' sın ne de ben Mecnun
Ne sen yorgun ne de ben yorgun
Kederli bir akşam içmişiz sarhoşuz hepsi bu.

Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma hep sonradan
Hep sonradan gelir aklıma hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan.

Ne sen bulutsun ne de ben yağmur
Ne sen mağrur ne de ben mağrur
Hüzünlü bir akşam susmuşuz durgunuz hepsi bu.

Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan
Hep sonradan gelir aklıma, hep sonradan, sonradan
Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan



Ahmet Kaya'dan Ayrılığın Hediyesi

Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız dolmuş gökyüzü ay aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım tenhasında...
Gecenin avutulmamış ben.

Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun
Bu da benim sana ayrılırken hediyem olsun.

"Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine
sezebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu
arasıra biliyorsun
Şimdi iyi niyetlerimi bir bir
yargılayıp asiyorum
Bu son olsun, son olsun."

Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın
İşi gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında gecenin
Hiç uyumamış ben.

Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar utangaç
boynun kolyesi olsun
Bu da benim sana
Ayrılırken hediyem olsun.

"Kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
Beyninin icindekileri anlıyabilmek ve
Yitirmeden yüzündeki anlık
tebessümü
Bütün saatleri öyleyce
Dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete
çıkarttım günde
Olsun gözüm olsun,
ne olacaksa olsun..."


3 Nisan 2014 Perşembe

Ahmet Kaya 'dan Ayrılığın Hediyesi

"Kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
Beyninin icindekileri anlıyabilmek ve
Yitirmeden yüzündeki anlık
tebessümü
Bütün saatleri öyleyce
Dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun
Artık sigarayı üç pakete
çıkarttım günde
Olsun gözüm olsun,
ne olacaksa olsun..."